Menu Content/Inhalt
Anasayfa arrow Şiir arrow BERKLEY arrow Þiir arrow Þiir 
HEPSI |0-9 |A |B |C |D |E |F |G |H |I |J |K |L |M |N |O |P |Q |R |S |T |U |V |W |X |Y |Z

AdanZye Þiir Þiir

BERKLEY PDF Yazdýr E-posta
Yazar   
Friday, 02 June 2006

Rating 3.9/5 (11 votes)

Bir Nazým Hikmet þiiri. 
 
BERKLEY 
 
Behey  
Berkley!  
Behey on sekizinci asrýn filozof peskoposu.  
Felsefenden tüten günlük kokusu  
baþýmýzý döndürmek içindir.  
Hayat kavgasýnda bizi  
dizüstü süründürmek içindir.  
 
Behey  
Berkley,  
Behey Allahýn  
Cebrail þeklindeki Ezraili,  
Behey on sekizinci asrýn en filozof katili!  
Hâlâ geziyor Ýskoçya köylerinde  
adýmlarýnýn sesi.  
Hâlâ uluyor adýmlarýnýn sesine  
tüyleri kanlý bir köpek.  
Hâlâ  
her gece titreyerek  
görüyor gölgeni Ýskoçya köylüleri  
evlerinin  
camlarýnda!  
Hâlâ  
kanlý beþ parmaðýnýn izi var  
o beyaz buzlu camlar gibi þimal akþamlarýnda!  
 
Behey  
Berkley!  
Behey meyhane kýzlarýnýn kara cübbeli kavalyesi,  
Kýralýn þövalyesi,  
sermayenin altýn sesi,  
ve Allahýn peskoposu!  
Felsefenden tüten günlük kokusu  
baþýmýzý döndürmek içindir.  
Hayat kavgasýnda bizi  
dizüstü süründürmek içindir!  
 
Her kelimen  
kelepçelerken  
bileklerimizi,  
kývrýlan  
bir yýlan  
gibi satýrlarýn  
sokmak istiyor yüreklerimizi.  
Beli hançerli bir Ýsaya benziyor resmin.  
Sivriliyor kitaplarýndan ismin  
sivri yosunlu ucundan  
kýzýl kan  
damlýyan  
yeþil bir diþ gibi.  
Her kitabýn  
diz çökmüþ önünde Rabbýn  
kara kuþaklý bir keþiþ gibi..  
Sen bu kýyafetle mi bizi kandýracaktýn,  
inandýracaktýn?  
Biz Ýsanýn vuslatýný bekleyen  
bir rahibe deðiliz ki!  
 
Behey  
Berkley!  
Behey tilkilerin þahý tilki!  
Çalarken satýrlarýn zafer düdüðü,  
küçük bir taþ parçasýnýn en küçüðü  
imparatorlarýn imparatoru gibi çýkýnca karþýsýna,  
hemen anlaþmak için  
bir kapý açýyorsun,  
binip Allahýnýn sýrtýna  
soldan geri kaçýyorsun!  
Kaçma dur!  
Her yol Romaya gider,  
— bu belki doðrudur —  
fakat  
fikri evvel gören her felsefenin  
safsata iklimidir yelken açtýðý yer!  
Bu bir hakikat  
— hem de mutlak cinsinden — !  
Ýþte sen  
iþte senin felsefen:  
Sen o sarý kýrmýzý rengini gördüðün  
cilâlý derisine parmaklarýný sürdüðün  
parlak  
yuvarlak  
elmaya:  
«Fikirlerin bir  
terkibidir,»  
diyorsun!  
Dýþýmýzda bize baðlanmadan  
var olan  
varlýðý  
inkâr ediyorsun!  
 
Þu mavi deniz  
þu mavi denizde yüzen beyaz yelkenli gemi,  
kendi kendinden aldýðýn fikirlerdir, öyle mi?  
Mademki kendi fikrindir yüzen gemi,  
mademki kendi fikrindir umman,  
ne zaman var,  
ne mekân!  
Ne senin haricinde bir vücut  
ne senden evvel kimse mevcut,  
ne senden sonra kâinat baki  
bir sen  
bir de Allah hakikî.  
 
Lâkin ey kara meyhanelerin sarhoþ papazý!  
Senin dýþýnda deðil miydi  
kýllý kollarýnda kývranan meyhanecinin kýzý?  
Yoksa kendi altýnda sen  
kendinle mi yattýn?  
Diyelim ki senden evvel baban yok  
Ýsa gibi.  
Yine fakat bacaklarý arasýndan çýktýðýn  
Meryem gibi bir anan da mý yok!  
Diyelim ki yapyalnýzsýn  
Turu Sinada Musa gibi,  
ne yazýk! Tevratýný okuyan da mý yok!  
Çok yalan söylemiþsin çok.  
 
Sen emin ol ki Berkley  
— olmasan da zarar yok —  
bu þi're benzer yazýda hissene düþen þey:  
biraz alay  
biraz þaka  
ve birkaç tokat  
— eldivensiz cinsinden —  
Neyleyim?  
Neþ'e kavganýn musikisidir.  
Kavgada kuvvetini kaybetmiþ gibidir biraz  
neþ'enin çelik ahengini duymayan adam;  
neþ'e ... iyi þeydir vesselam,  
— baþ döndürmezse eðer —  
ve iþte bizimkiler  
güldüler mi,  
aðýz dolusu gülüyorlar.  
Kabahat onlarýn kuvvetinde:  
yoksa ne sende  
ne de bende!  
 
Dinle Berkley!  
— dinlemesen de olur —  
Biz dinleyelim:  
Beynimiz bal yoðuran  
bir kovan.  
Ona balý dolduran  
arýdýr hayat.  
Aldýðýmýz hislerin  
sonsuz derin  
pýnarýdýr kâinat!  
Kâinat geniþ  
kâinat derin  
kâinat uçsuz bucaksýz!  
Biz onun parçalarý,  
biz ondan doðan bir sürü bacaksýz!  
Biz o bacaksýzlarýn  
— anasýný inkâr etmeyen cinsi —  
Çünkü biz  
emredenlere emir verenlerden deðiliz!  
Baðlýyýz topraða  
kalýn halatlar gibi kollarýmýzla!  
Çelik diþleri þimþekli çarklýlar  
koparýrken kara topraðýn esrarýný,  
biz  
seyretmedeyiz  
cihan içinden cihanlarýn  
doðuþunu;  
kehkeþanlarýn  
gümüþ aydýnlýðýnda!  
Görmüþüz,  
görmedeyiz  
yýllarýn yollarýnda toprak oluþunu  
kýzýl kadife dudaklý kýzlarýn!  
Çiziyor hareketi gözlerimize  
sonsuz maviliklerde  
kuyrukluyýldýzlarýn  
sýrma saçlarýndan kalan izler.  
 
Her habbe koynunda bir kubbeyi gizler!..  
 
Þu denizler,  
þu denizlerin üstünde denizler gibi esen,  
rüzgârlarýn uðultusu.  
Þu ipi kopmuþ  
inci bir gerdanlýk gibi damlayan su,  
þu bir damla su,  
uzaklaþtýkça, yaklaþýlan  
hakikati gizler..  
 
Her yeni ummanla beraber  
bir yeni imkân!  
Kâinat geniþ  
kâinat derin  
kâinat uçsuz bucaksýz!  
 
Behey!  
Berkley!  
Behey bir karýþ boyuna bakmadan  
Karpatlarý inkâr eden cüce!  
Ahrete gittiysen eðer  
oradan bir taç gönder,  
süslemek için Allahýnýn kafasýný!  
Fakat buradan  
topla hemen taraðýný tasýný,  
Haraç mezat!  
Haraç mezat!  
götür pazara bir pula sat:  
Topraktaki saltanatýn  
göðe çýkan tahtýný!  
 
Yok üstünde tabiatýn  
tabiattan gayri kuvvet!..  
Tabiat geniþ  
tabiat derin  
tabiat uçsuz bucaksýz!..  
 
 
1926  
 
Not; George Berkeley (1685-1753) Ýrlanda'lý Ýdealist Filozof. Berkeley'e göre madde gerçek deðildir. Duyularýmýz da gerçek deðil. Duyularýmýzý Tanrý yönlendiriyor. Var olarak sandýðýmýz her þey bizim düþüncemizde mevcuttu diyen bir görüþün temsilcisiydi. 

Son Güncelleme ( Friday, 02 June 2006 )
 
< Önceki   Sonraki >