Yeni Resimler
yeni2009 Dayanýþma Gecesi
Site Haberleri
Anasayfa
Haberler
Şiir
Sağlık
Tatil / Turizm
E- Devlet
Forum
Galeri
Linkler
SSS

Köy Resimleri


Ekim 2006 Istanbul


Köy Resimleri


Köy Resimleri


Köy Resimleri





Tuesday, 23 April 2024
Anasayfa arrow Ziyaretçi Defteri

Ziyaretçi Defteri

Ziyaretçi Defterini imzala


Kazým Erdoðan    31 March 2007 18:57 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
Necdet Saraç

necdetsarac@birgun.net



En büyük ihtiyaç! 31/03/07
Kökeni ne olursa olsun, yani Alevi, Sünni, Hýristiyan farketmiyor, 60 bin kiþiye bir hastahanenin düþtüðü Türkiye'de her 345 kiþiye bir cami düþüyormuþ. Ayný anda en fazla 189 bin kiþi hastahanelerde yatarak tedavi olma þansýna sahipken, 77 bin caminin olduðu Türkiye'de ayný anda 26 milyon kiþi camilerde namaz kýlabiliyor.

1.2 milyar YTL ile, Ýçiþleri, Dýþiþleri, Ulaþtýrma gibi birçok bakanlýktan çok daha büyük bir bütçeye sahip olan Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýna baðlý din görevlisi memur sayýsý ise 87 bin kiþi.

Kimseyi sayýlara boðmak istemiyorum ama bu sayýlarý, Devlet Bakaný Cemil Çiçek'in geçen hafta yaptýðý basýn toplantýsýnda açýkladýðý "müjde"den sonra vermek zorunlu olduðu için verdim. Bu sayýlar Türkiye'nin þu anki genel resmini görmek açýsýndan da önemli. Ülkemizde saðlýk, eðitim gibi alanlarda çok hayati sorunlar varken Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantýsýndan sonra, 87 bin kadrosu olan Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'na 15 bin yeni personelin daha alýnacaðýný müjde olarak kamuoyuna duyurdu. Bakanýn gerekçesi de inanýlýr gibi deðil ama bakan "birçok yerde camilerimizde yeterli din görevlisi yok" diyor.

Ýnsan düþünmeden edemiyor: AKP döneminde kadrolaþmalar o kadar büyük boyutlara vardý ki, imam hatip liselerini veya Ýlahiyat fakültelerini bitirip din görevlisi olarak iþe baþlayanlar imamlýklarýný camilerde veya mescitlerde deðil, Eðitim, Saðlýk, Kültür ve Ulaþtýrma bakanlýklarý gibi birçok bakanlýðýn kurumlarýnda yapar hale geldiler. Hem bundan dolayý, hem de 345 kiþiye bir caminin düþtüðü ülkemizde, bu sayýya raðmen okuldan ve saðlýk merkezinden daha çok cami yapmaya devam edince, diðer alanlarýn hiçbiri dikkate alýnmadan Diyanet'in kadro ihtiyacý, allanýp pullanýp müjde olarak sunuluyor. Sanki yeni imam kadrosu en büyük ihtiyaç gibiymiþ! Hani biraz da abartarak söylersek; AKP kadrolaþma iþini o kadar abartmýþ ve aleni yapar hale getirmiþ ki, bazý memur alým sýnavlarýnda olduðu gibi, bütün alanlarda iþe alýnma kriteri neredeyse imam hatipli olmaya indirgenecek. Üstelik ortaya çýkan bu tabloya itiraz eden de yok. Seçim yýlý olmasýndan dolayý olsa gerek, dine, imana laf edersem oy kaybederim diye düþünen partiler ortaya çýkýp, "ne yapýyorsunuz" diye sormuyor bile. Görünen o ki, yükselen milliyetçilik dalgasýna paralel, siyasal Ýslam o kadar güçlenmiþ durumda ki, "bu 15 bin kiþi neyin ihtiyacý, bu ülkede þu kadar öðretmen açýðý, bu kadar doktor açýðý var" demek bile neredeyse mümkün olmuyor.

AKP, ortadaki bu muhalefetsiz ortamý, alternatifsizliði kendi lehine kullanmaya devam ediyor. AKP'ye kadrolaþma yetmiyor. AKP kadrolaþmaya paralel olarak, yeni yasa tasarýsýyla þimdi de fiili olarak varolan "ruhban sýnýfý"ný kurumsallaþtýrmayý planlamýþ durumda.

Nitekim, Bakanlar Kurulu'nda Diyanet'le ilgili alýnan kararýn 15 bin kiþilik yeni kadro ile sýnýrlý olmadýðýný da belirten Cemil Çiçek, yeni Diyanet yasa tasarýsý çerçevesinde Diyanet personeline de artýk yeni unvanlar verileceðini açýkladý. Ýstanbul'un imamý iken, Baþbakan olan ve "baþ imamlýðýný" tescil ettiren Recep Tayyip Erdoðan'ýn bu unvaný da artýk resmile-þiyor. Diyanet'teki yeni kadrolaþmada unvanlar þöyle sýralanýyor: "Vaiz", "uzman vaiz" ve "baþ vaiz", imam hatipler için de "imam hatip", "uzman imam hatip", "baþ imam hatip".

Bu unvanlarla birlikte Ýslam'da yeri olmayan, ancak yaklaþýk 100 bin kiþilik kadrosuyla zaten varolan "Ýslami ruhban sýnýfý", Baþ Ýmam Hatip'ten yani Baþbakan'dan Vaize kadar uzanan bir resmiyet kazanýyor. Bu geliþme karþýsýnda kamuoyunda yaþanan sessizlik, önümüzdeki dönemde bu unvanlarýn devlet kurumlarýndaki atamalara yansýyacaðýný ve atamalarda bu unvanlarýn belirleyici olacaðýný da umarým beraberinde getirmez...

Kazým Erdoðan    31 March 2007 18:46 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
L.Doðan Týlýç

dogantilic@birgun.net



Adý olan kadýnlar 30/03/07
Duygu Asena 1987'de basýlýp bir yýlda 40 baský yapan "Kadýnýn Adý Yok"u yazdýðýnda "Mollahasanlar"ý duymuþ muydu, bilmiyorum. O'nun kadýnlarýna, hayatýn içinde ne kadar yok sayýlsalar da, adlarýyla sesleniliyordu. Oysa Mollahasanlar'da, hayatýn bütün yükünü sýrtlanmýþ olan kadýnlara, oðullarý, kýzlarý, yani çocuklarý bile adlarýyla seslenmiyorlar.

Ben Mollahasanlar'ý DHA muhabiri Fatih Daldal'ýn Çanakkale Bayramiç'ten geçtiði "Erkekler için yeryüzü cenneti" haberinden öðrendim. "Çok tembelsiniz... Elinizi sýcak sudan soðuk suya sokmuyor; bu arada para kazanma, ev geçindirme gibi hayat gaileleriyle de uðraþmak istemiyorsunuz. Eðer erkekseniz, tam size göre bir 'cennet' var: Mollahasanlar köyü" diye baþlýyordu haber.

Muhtar Ali Sezer'i bulup, "Doðru mu, Muhtar?" diye sordum. "O haberde ne yazýyorsa doðru" dedi. Ve devam etti: "Bizim köyün bir geleneði var. Kadýnlarýn adý söylenmez. Onlar kocalarýnýn adýyla çaðrýlýr. 'Ali gaasi', 'Hasan gaasi' gibi." Hadi, komþularý, eþleri dostlarý kocalarýnýn adýyla çaðýrýyor Mollahasan-larlý kadýnlarý, peki ya çocuklarý? Onlar nasýl çaðýrýyor acaba?

Bunu da Bayramiç Eðitim Sen temsilcisi Abdullah Þen'e sordum. Abdullah öðretmen, taþýmalý eðitim yapýlan Milli Hakimiyet Ýlköðretim Okulu'nda öðrencisi Tuðçe ile aralarýnda geçen konuþmayý aktardý. Her sabah 17 km uzaktaki Mollahasanlar'dan kalkýp Abdullah öðretmenin sýnýfýna koþan Tuðçe, babasýnýn adý sorulduðunda "Metin Kiraz" diye yanýtlamýþ da, annesinin adý sorulduðunda "Metin gaasi" deyivermiþ öðretmenine, yöre aðzýyla. Öðretmeni, Tuðçe'nin aðzýndan annesinin adýný öðrenememiþ.

Abdullah öðretmen de köy çocuðu. "Benim çocukluðumda buralar da böyleydi" diyor. "Kadýnlarýmýzýn durumu bu iþte. Aslýnda, bütün ülkede biraz böyle deðil mi kadýnlarýn durumu?"

Mollahasanlar'da bütün yük kadýnlarýn omzunda. Ev iþini yapan, hayvanlara bakan, üzüm baðlarýnda çalýþan, bu yýl fabrika üzümü almayýnca baþkalarýna satýp parasýný alamayan, tarlalarda sebze yetiþtirip kasaba pazarlarýnda satan hep onlar. Ama yine de kahvede vakit öldüren kocalarýnýn adlarýyla anýlýyorlar: "Ali gaasi." Yani gerçekten ve hatta çocuklarý için bile adý yok Mollahasanlarlý kadýnlarýn.

Mollahasanlar, baþka yerlerinden bu memleketin, biraz daha farklý. Ama, Abdullah öðretmen de, Duygu Asena da, ýþýklar içinde yatsýn, "bu ülkede kadýnýn adý yok" derken haklýlar. Yalnýz... Bir de adý olan kadýnlarý var memleketin.

80 öncesi yýllarda gecekondularda koþturan, iþ hayatýna atýldýðýnda emekçilerle omuz omuza bir mücadeleyi yeðleyen, iþçi temsilciliði, sendika baþkanlýðý yapan, siyasal partilerde erkeklere kök söktüren, hep daha güzel bir dünya ýþýðýnýn peþinden koþan, "Demokrat" çýkarken alyansýný, "BirGün"çýkarken çok daha fazlasýný veren, geçtiði her yolda bir iz býrakan kadýnlar...

O kadýnlardan biriyle bir tiyatro salonunda karþýlaþtým ilk kez. Altýndað tiyatrosunda. Adýný aldýðý gecekondu mahallesinin hüznü anlatýlýyordu sahnede. Ve coþkusu o hüznün... Yaþlý gözlerle çýktým salondan. Sonra baþka sahnelerde baþka oyunlar da izledim. Cam iþçilerinin direniþini anlatan, ayný kadýnýn adýný, imzasýný taþýyan. Adý olan o kadýn, Anadolu'dan çýkýp Fýrat'ýn coþkusuyla, iki-üç yýl önce, "Kadýnýn Türküsü" olup aktý Avrupalarda.

"Dünyanýn dönüþümüne emek ve sevgi katan tüm kadýnlar (onun) 'kalem parmaklarýnda' vücut buluyor"lar diye yazmýþ Ýlhan Selçuk son kitabýnýn arkasýna. Adý olan o kadýn, BirGün çýktýðýndan beri yan sayfada köþe komþum. Þiir tadýnda mektuplar yazmýþ oðluna. Onlarý bir kitapta toplamýþ: "Fýrat'a Mektuplar"*. Ýthaf cümlesi dört sözcükten oluþuyor kitabýn: "Zaman borcum olan oðluma..."

Yürüdüðü her yolda iz býrakan, gecekondudan iþçi sýnýfý mücadelesine koþan, kalem parmaklarý þiir yazýlarla coþan kadýn, belli ki, oðlundan çaldýðý zamanlara hüzünleniyor þimdi, o hüzünlü Altýndað gibi.

Mollahasanlarlý Tuðçe'yi düþünsene Fýrat, annesinin adýný bilmeyen. Sen ne kadar þanslýsýn oysa, Yaþar Seyman annen olduðu için! * Ýstanbul: Güncel Yayýncýlýk, 2007.

««Geri Dön | Baþa Dön

YAZARIN ÖNCEKÝ YAZILARI

Kazým Erdoðan    31 March 2007 18:29 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
Fikri Saðlar

fikrisaglar@birgun.net



Kýzýldere ve kontrgerilla 30/03/07
Dün Kýzýldere olaylarýnýn yýldönümü idi. Bu ülke için kaybettiðimiz devrimci gençlerimizin anýsý önünde saygý ile bir kez daha eðildik. O gün öldürülen ya da asýlan gençlerin tek amaçlarý vardý. Bu ülkenin halklarýnýn eþit, özgür, mutlu ve refah içinde yaþamasý. Saf ve temiz duygularla duvarlara yazý yazdýlar. "Tek yol devrim!."diye. Düþüncelerini aktardýlar. Bildiriler yayýnladýlar...

Yapýlmasýný istedikleri her þey bu ülke ve halkýmýz içindi. Barýþ içindi!.. Baþka ülkelerin, devletlerin peþinden gitmeyi, onlara "ram" olmayý düþünmediler. Büyük yurtseverlik göstererek baðýmsýzlýk adýna canlarýný vermekten geri durmadýlar. Ama anlamadýlar. Onlara iþkence yaptýlar, hapsettiler, astýlar!.. Onlarý "Hasým" bellediler!.. Yarýnlarýna, gençlerine deðil, düzenlerine sahip çýktýlar!...

Oysa O gençler, çalmadýlar, banka hortumlamadýlar. Yolsuzluk, hýrsýzlýk yapmadýlar. Devletin, halkýn parasýný zimmetlerine geçirmediler. Kamunun arazilerini zenginleþmek için kapatmadýlar. Ülkenin kaynaklarýný ailelerine ve yandaþlarýna peþkeþ çekmediler. Kýsaca, Anadolu'yu Araplara pazarlamadýlar!.. En önemlisi bu ülkeye ve insanlarýna "ihanet" etmediler. Ne yapmak istedilerse hep halký için yaptýlar!..

Ama, öldürüldüler!...

Onlarý öldürenler, bugün yaþýyor... Onlarý öldüren düzen, aynen devam ediyor. Onlarý öldüren yapý ise, "tabu" olarak kabul edilip üzerinde konuþturulmuyor. Yýllarca bu konuda konuþmak istedik. Sorular sorduk!... Daha önce yazdýðým bir yazýyý Mahir'leri anarken bir kez daha bilgilerinize sunmak isterim. Belki birileri bu kez bir þeyler açýklamak ister!..

***

Türkiye'de kontrgerilla var mý?!.. Bu soru çok sorulur. Ama nedense(f), yetkililer, "bizde" olmadýðýný ýsrarla söylerler!.. Hatta kýzarlar!.. Çok kararlý bir þekilde "ret" ederler!.. Daha sonra da, bu sorularý soranlara da "iyi gözle" bakmadýklarýný belli etmekten geri durmazlar!.. Kontrgerilla, taným ve görevleri itibari ile daha çok sað iktidarlara yakýn olur, sol iktidarlara ise uzak dururlar. O nedenle bu örgütlenmeler uzun süre sak-lanabilmiþlerdir. Demokratik hukuk devletine, daha duyarlý olan sol iktidardan çekinirler. Aslýnda, varlýk nedenlerinden biri de, sola karþý olmaktýr!.. Kadere bakýn ki, ülkemizde "kontrgeril-lanýn" varlýðýný ilk kez "resmi" olarak öðrenen, Bülent Ecevit'tir.

Kýbrýs "Barýþ Harekatý" sonrasý ABD tarafýndan konulan "ambargo" sýrasýnda, dönemin Genelkurmay Baþkaný Ecevit'ten, örgütün "devamý için" Baþbakanlýk örtülü ödeneðinden" para talep etmiþtir. Böylece, bu örgütün "bütçe" içinde yer almadýðýný ve o güne kadar tüm giderlerinin, Nato kaynaklarýndan karþýlandýðý bilgisine sahip olan ilk Baþbakan, Ecevit olmuþtur. Tabii, örtülü ödenekten para ödeyen ilk sol lider de!..

***

Bu bilgisini muhalefette iken "mahcup" bir þekilde kullanmýþ, ý Mayýs 1977 "Taksim Katliamýný" Cumhurbaþkaný Fahri Korutürk'e; "kontrgerillanýn iþi olarak deðerlendirmiþtir. Ama!. Ýþ iþten geçmiþtir!.." Bu yorumdan 28 gün sonra, 1977 seçimleri için düzenlenen Ýzmir mitingine geliþinde, Çiðli havaalanýnda Ecevit'e "suikast" teþebbüsünde bulunulmuþ, birlikte olduðu Mehmet Ýsvan yaralanmýþtýr. Ýsvan'ýn bacaðýndan çýkan "kurþun" zimmetli bir "Nato silahýna" ait olduðu tespit edilmiþtir. Faili bilinmesine raðmen bulunamamýþtýr!..

Bu maceralarýn hemen ardýndan, 1977 seçimleri ile kurulan hükümetin Baþbakaný olan Ecevit'e, o dönem ivme kazanan anarþinin "gerçek nedenleri ile ilgili" olarak, Ankara Cumhuriyet Savcýsý Doðan Öz bir ön rapor vermiþtir.

Bu raporda;"Kontrgerillanýn" varlýðý, yapýsý ve eylemleri" anlatýlmaktadýr. Böylece, Doðan Öz ilk kez bu örgütü, "resmen devlet arþivine" sokmuþtur. Ama, ne yazý k ki, Baþbakanýn eline bu rapor ulaþtýktan sonra Doðan Öz öldürülmüþtür. Faili ise, halen serbest dolaþmaktadýr!.. Ecevit hala suskundur!.. Ülkede hiçbir yönetici böyle bir örgütün varlýðýndan söz edememektedir!..

KENAN EVRENÝN ÝTÝRAFI!..
Oysa; 8 ciltten oluþan "Kenan Evren'in Anýlarý" kitabýnýn, 1. cildinin 431 ve 432 sayfalarýnda, Evren; "Mayýs 1980" baþlýðý altýnda, dönemin Baþbakaný Demirel ile yaptýðý bir konuþmayý aktarýr. Bu konuþmada, Baþbakanca "kontrgerillanýn varlýðý" itiraf edilmekte ve tekrar kullanýlma teklifi yapýlmakta!.. Evren anlatýyor: "Demirel Evren den; "Özel Harp Dairesindeki" personelin teröristlerle mücadelede kullanýlmasýný ve bu personelin teröristleri, çete savaþý yapmak suretiyle öldürmelerini istemiþ. Vaktiyle de bu teþkilatýn (1971 sýkýyönetim döneminde KIZILDERE olaylarýnda olduðu gibi.) böyle kullanýldýðýný da belirtmiþ."

Evren'in cevabý ise daha ilginç; "Teþkilatýn gerçek görevi bu olmadýðýný ve vaktiyle yanlýþ kullanýldýðýný.artýk, "Özel Harp teþkilatýný" gerçek görevine yönlendirdiðini ve tekrar "kontrgerilla" söylentilerine müsaade etmeyeceðini, devletin güvenlik güçlerini güçlendirilmesi gerektiðini ifade etmiþ!.." Bu konuþmalar, "Devleti yönetenlerin" ibret verici düþünceleri!.. "O gün karar verici konumda olan bu kiþiler, daha sonra bu ülkenin Cumhurbaþkaný" oldular!..

Sahi!.. Türkiye'de "kontrgerilla" var mý?!. Þemdinli de bomba atanlar kim acaba!. Biri bize açýklayabilecek mi?!

««Geri Dön | Baþa Dön
6

Kazým Erdoðan    31 March 2007 18:17 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
Sayýn site sakinleri,
canlý yayýn saat 21.00 olacak.Herkese duyurulur.

Kazým Erdoðan    31 March 2007 13:34 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
Sevgili site sakinleri,
hepinize güzel bir Cumartesi günü diliyorum.Bu akþam saat 22.00 .23.00 arasý beyin cerrahý Dr.Ali Köse ile canlý yayýn yapmayý düþünüyoruz.Gerekli sorularýnýzý ve katýlýmýnýzý bekliyorum.TV canlý yayýnýmýzý düzenli haftada iki gün olmak üzere Mayýs ayýnda baþlatmayý planlýyoruz.Bu konuda hepinizin yardýmlarýnýza ihtayacýmýz vardýr.Lütfen katkýnýzý esirgemeyiniz.
BURADA BUGÜN EVLENEN AMCAMIN TORUNU CAVÝT VE EÞÝNE MUTLU,NEÞELÝ VE GÜZEL BÝR HAYAT DÝLER ,MUTLULUKLARININ ÖMÜR BOYU OLMASINI TEMENNÝ EDERÝM.
Ayrýca askere bugün giden üç hafta boyunca bizi düþmandan koruyacak olam amcam oðlu ERDAL ERDOÐAN'A da güzel teskereler dilerim.


4937
Mesaj Var
« 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580 581 582 583 584 585 586 587 588 589 590 591 592 593 594 595 596 597 598 599 600 601 602 603 604 605 606 607 608 609 610 611 612 613 614 615 616 617 618 619 620 621 622 623 624 625 626 627 628 629 630 631 632 633 634 635 636 637 638 639 640 641 642 643 644 645 646 647 648 649 650 651 652 653 654 655 656 657 658 659 660 661 662 663 664 665 666 667 668 669 670 671 672 673 674 675 676 677 678 679 680 681 682 683 684 685 686 687 688 689 690 691 692 693 694 695 696 697 698 699 700 701 702 703 704 705 706 707 708 709 710 711 712 713 714 715 716 717 718 719 720 721 722 723 724 725 726 727 728 729 730 731 732 733 734 735 736 737 738 739 740 741 742 743 744 745 746 747 748 749 750 751 752 753 754 755 756 757 758 759 760 761 762 763 764 765 766 767 768 769 770 771 772 773 774 775 776 777 778 779 780 781 782 783 784 785 786 787 788 789 790 791 792 793 794 795 796 797 798 799 800 801 802 803 804 805 806 807 808 809 810 811 812 813 814 815 816 817 818 819 820 821 822 823 824 825 826 827 828 829 830 831 832 833 834 835 836 837 838 839 840 841 842 843 844 845 846 847 848 849 850 851 852 853 854 855 856 857 858 859 860 861 862 863 864 865 866 867 868 869 870 871 872 873 874 875 876 877 878 879 880 881 882 883 884 885 886 887 888 889 890 891 892 893 894 895 896 897 898 899 900 901 902 903 904 905 906 907 908 909 910 911 912 913 914 915 916 917 918 919 920 921 922 923 924 925 926 927 928 929 930 931 932 933 934 935 936 937 938 939 940 941 942 943 944 945 946 947 948 949 950 951 952 953 954 955 956 957 958 959 960 961 962 963 964 965 966 967 968 969 970 971 972 973 974 975 976 977 978 979 980 981 982 983 984 985 986 987 988 »