Yeni Resimler
yeni2009 Dayanýþma Gecesi
Site Haberleri
Anasayfa
Haberler
Şiir
Sağlık
Tatil / Turizm
E- Devlet
Forum
Galeri
Linkler
SSS

Ekim 2006 Ankara


Köy Resimleri


Ekim 2006 Istanbul


Ekim 2006 Ankara


Köy Resimleri





Friday, 19 April 2024
Anasayfa arrow Ziyaretçi Defteri

Ziyaretçi Defteri

Ziyaretçi Defterini imzala


ELLEZ    29 October 2006 13:50 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
futbol takýmýnýn rengi ne olmalý sorusuna yanýtýmdýr.

Biz iki farklý yerleþim yerinin ayný zamanda iki farklý inancýn tek bir köy adý altýnda birleþtirilmiþ insanlarýyýz.
Yani köyümüz Ömeran ve Keklikpýnar mezralarýnýn oluþumuyla meydana gelmiþtir.Bu birleþim kaðýt üzerinde kalmamýþ farklý inançtaki insanlar birbirleriyle kirve olmuþ , dost olmuþlardýr ayný gögün altýnda.
þimdi bu güzel birlikteliði þöyle simgeleyelim
1-Alevilik renk olarak kýzýllýkla/kýrmýzýyla
2-Sunnilik renk olarak yeþile özdeþtir.
bu iki inanç ayný gögün altýnda barýþ içerisinde yaþadýðýna göre birlikteliði temsilen gökyüzü mavi ile özdeþtir.

öyleyse formanýn rengi ; KIRMIZI , YEÞÝL VE MAVÝ olmalýdýr.
farklýlýklarýn bir arada yaþamasýna güzel bir örnek teþkil edeceðini düþündüðüm bu renkleri tartýþmanýza sunuyorum.
Ayrýca bir çocukta sen okut kampanyasýna katýlýyor ve destek veriyorum.
Köye konak iþinin iyice suyu çýktý .
herkes kendisine iyi baksýn

RENKLERÝ SEVEN ELLEZ

ELLEZ    29 October 2006 13:50 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
futbol takýmýnýn rengi ne olmalý sorusuna yanýtýmdýr.

Biz iki farklý yerleþim yerinin ayný zamanda iki farklý inancýn tek bir köy adý altýnda birleþtirilmiþ insanlarýyýz.
Yani köyümüz Ömeran ve Keklikpýnar mezralarýnýn oluþumuyla meydana gelmiþtir.Bu birleþim kaðýt üzerinde kalmamýþ farklý inançtaki insanlar birbirleriyle kirve olmuþ , dost olmuþlardýr ayný gögün altýnda.
þimdi bu güzel birlikteliði þöyle simgeleyelim
1-Alevilik renk olarak kýzýllýkla/kýrmýzýyla
2-Sunnilik renk olarak yeþile özdeþtir.
bu iki inanç ayný gögün altýnda barýþ içerisinde yaþadýðýna göre birlikteliði temsilen gökyüzü mavi ile özdeþtir.

öyleyse formanýn rengi ; KIRMIZI , YEÞÝL VE MAVÝ olmalýdýr.
farklýlýklarýn bir arada yaþamasýna güzel bir örnek teþkil edeceðini düþündüðüm bu renkleri tartýþmanýza sunuyorum.
Ayrýca bir çocukta sen okut kampanyasýna katýlýyor ve destek veriyorum.
Köye konak iþinin iyice suyu çýktý .
herkes kendisine iyi baksýn

RENKLERÝ SEVEN ELLEZ

ELLEZ    29 October 2006 00:09 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
Selam sevgili dostlar
herkese selam.
Kazým abi,kýsacýk konukluðunda fazlaca görüþme þansýmýz olmadý umarým bir dahaki sefer 76 sokak efsanesiyle tanýþma olanaðý yaratabiliriz.
Tüm doslarýn "Cumhuriyet Bayramlarýný" kutlarým
ayrýntýlarý sonra deðinmek üzere ... ufak bir ...
Kendinize iyi bakýn

GRÝP-SOKARAÇLI DÜÐÜRCEK ÇORBASI VE EMPATÝ

Malumunuz geçen hafta þeker bayramýydý.
Bilirsiniz oruç tutmasakta bizde garip bir heyecanla karþýlarýz bayramý.O güne iliþkin planlar , proðramlar yapar , uzaklardan gelecek sevdiklerimizin yolunu gözleriz.

Bu bayram hazýrlýklarýmýz ve beklentilerimizde öyle geçti.

Ben çocukluðumun bayramlarýný hatýrlýyorumda o zamanlar bayramlar yaz aylarýna denk geliyordu. Ve biz sýcak yaz günlerinin öðlen saatlerinde serinlemek için gölge yerler arar , tulumbalarýn altýndan çýkmazdýk.

Þimdi öylemi ya .Miladi takvimle , hicri takvim arasýndaki 11 günlük fark nedeniyle bayramlar her yýl hareket halinde olduðundan uzunca bir süredir bayramlarý soðuk havalarda geçiriyoruz.

Bu bayramda öyle oldu diyebiliriz.
Yani tam öyle olmasa da sýcak ve soðuk deðerlerinin ani deðiþim gösterdiði günleri yaþadýk bu bayramda.

Ekim ayýnýn son günleri Ankara da da öyle yaþandý.Yani kimi zaman yazdan kalma bir sýcaklýk , birkaç saat sonra zemheri soðuðu.
Uzatmayayým sadede geliyorum.

Efendim Pazar akþamý (arife günü) kayýnpederlere gittik.Ailecek. Ve bacanaklarým, kayýnbiraderim, yiðenler, kuzenler oldukça kalabalýk bir ortamýmýz vardý.Ama ben niyeyse keyifsizdim.Ýnanýrmýsýnýz 2 duble rakýyý zorla içebildim.Öyle kýrgýn, öyle caný biþey istemez bir halde geceyi bitirdik nihayet.

Bayram sabahýna uyandýðýmýzda hiçbirimizde belli edilmesede bir heyecan vardý.Kahvaltý, hazýrlýklar , evden çýkýþ….

Öðlene doðru babamlara gidebildik.
Babam Sülalenin yaþayan en yaþlýsý olmasý nedeniyle aile bireylerinin ziyaret ettiði ilk ev bizim ev olur (baba evi yani) .
Neyse biz bayramlaþmalarýmýzý yapýp sohbet etmeye baþladýðýmýzda misafirlerde akýn etmeye baþladý.Aile efradý, konu komþu ziyaretlerinden sonra bu sefer bizler çýktýk ziyaretlere.Sanki biraz önce babamlarda görüþmemiþiz gibi gittiðimiz evlerde tokalaþmalar, sarýlýp öpüþmeler
-Nassýn gurban
-Ýyiyim emmi ya sen nassýn
-Bende iyiyim… eee daha ne var ne yok
….
Böyle devam edip giden diyaloglar bana hep komik gelmiþtir.
Neyse iþte bi sürü ev gezdik.
Tabi bu evlerde kimileri soðuktan dolayý kaloriferlerini yakmýþ ter atýyorlardý.Kimileride önümüz kýþ bünyeyi soðuða alýþtýralým diye soðuk ortamda oturmaktaydý.
Onlar otururlar onlara ne olacak ki.Ayný ortamda kalýrsan vücudun mevcud duruma göre ayarlar kendini .Ama ya biz ne yapalým.Üzerinde bir gömlekle yürüyorsun, terliyorsun, sýcak ortama girip iyice terliyorsun.Sonra dýþarý çýkýyorsun bu kez dýþarýsý soðuk geliyor vücuduna.Yürüyorsun bir baþka eve giriyorsun bu kez de soðuk bir evdesin otururken soðuk tenine iþliyor ve üþüyorsun.Bu böyle defalarca tekrarlanýp durursa vucut ne yapsýn abi.
Neyse ziyaretleri bitirip babamlara döndüðümüzde annemin meþhur “Tereyaðlý Mercimekli pilavýyla” karþýlaþtýk. Onca yorgunluðun ardýndan , þeker hücumuna uðramýþ midelerimize güzelim pilavý doldurunca biraz kendime gelir gibi oldum.

Sonra “Egenin en güzel baðlarýndan toplanýp destile edilmiþ,bakýr imbiklerde özenle dinlendirilip anasonla tatlandýrýlmýþ” üzüm suyu babamýn ikramý olarak sunuldu tarafýmýza ama bendeki bu “istemezükçülük tavrý “ devam ediyordu. Ayýp olmasýn diye bir duble içtim, sonra ayýp olmasýn diye bi daha içtim … sonrada ayýp olursa olsun deyip içmeyi býraktým.(gerçi ihsan aðabeylerde de iki duble içmiþtim ama onun üzerinden bir saat falan geçmiþti). Ben bu güzelim üzüm suyunu iki dublede býrakmazdým ama , bi tuhaflýk vardý bende.

“Zaar bayram gezisi yordu da o yüzden içemedim” diye kendimce yorum yaptým.

Gece kardeþim Çetin’le evlerimize gitmek için babamlardan ayrýldýk.Eve ulaþtýðýmýzda ilk iþareti verdi bünyem:Hapþuuuuu
Sýcak bir duþ alýp yattým.
Bayramýn ikinci gününün sabahýnda kalktým.Vücudum kýrgýn ama ben yinede kondurmuyorum kendime.Ev ahalisini kaldýrdým. Gazete alýp geldim.Kahvaltý ettikten sonra günün en sevdiðim saatlerine gelmiþtik:
Bir tarafýna yastýk konulmuþ Ýkili koltuk , çay ve gazeteler.Aynen öyle yaptým ama keyif alamýyorum.Sesimde çatallaþmýþ.Burnum akýyor.Hapþuruyorum.
Öfff ne illet bi hastalýk bu böyle yahu.Eklem yerlerim kýrýlýyor resmen,etimi koparýyorlar sanki , üþüyorum…lanet olsun gribim.
Günüm öyle geçti hapþur, burun sil , isteksiz televizyona bak , kanallar arasý zap yap amaçsýzca …
Üçüncü gün sabah yine ben önceden kalktým.Ama kendimde dýþarýya çýkabilecek gücü bulamadýðýmdan gazete ve ekmeði kýzýma aldýrdým.Kahvaltý hazýrlanýrken ben yataktaydým.
Bugün bide Halaoðlu Ýbrahim aðabeymin kýzý Çiðdem’in kýna gecesi var.Ama ben maalesef gidemedim.Öyle kýrgýn öyle yorgunum yani.Hani demiþ ya nazým hikmet
“……
O anda ne düþmek dalgalara
Ne hürriyet
Ne kavgam
Ne de karým
Toprak
Güneþ
Ve
Ben
Bahtiyarým”
Ben bu sürede aynen þöyle düþünüyordum
“O anda
Ne TV izlemek
Ne gazete okumak
Ne de sohbet etmek dostlarla
Sýcacýk bir yatak
Yumuþacýk bir yastýk
Sessiz bir ortam
Ve ben
Bahtiyarým”
Apartýlmýþ bu þiir aklýma geliyor.Aklýmda fikrimde hep sýcak, hep yatak.Aksilik ertesi gün iþ günü ve beni yýðýnla bekleyen bir iþler var. Dinlenmem ve en azýndan iyileþme sürecine girmem gerekiyor. O nedenle azami gayret gösteriyorum.Raký bile içmiyorum yani.

Gün böyle hapþýrýk týksýrýkla geçti.
Ertesi sabah yataktan çýkýp çýkmama konusunda epeyce tereddüt yaþadýktan sonra iþler geldi aklýma … kaçýþ yoktu … gönülsüz kahvaltýdan sonra yola çýktým iþyerine gittiðimde gelen yoðun iþ temposuna kendimi verdim.Günün bir an önce bitmesini sabýrsýzlýkla bekledim.
Ohhh nihayet iþ gününe ait iþler bitti þimdi toparlanma zamaný derken elektrikler gitti bir anda
“allahým sende farkýna vardýn yorgunluðumun ve bana ödül olsun diye kestin elektriði deðilmi?”
Bundan daha iyi bir bahane olabilirmi? Hani öðrencilerin bilinen mazeretidir.”elektrikler kesikti çalýþamadým hocam”
Ehi , ehi … benim hocam yok ama vicdanýma söyledim ayný cümleleri “bak elektrikler kesildi ve bu saatten sonrada geleceði yok, gelse de konsantrasyonum bozuldu bu saatten sonra çalýþýlmaz “ diye vicdanýmý kandýrýp kapý kilindi sevdiðine kavuþturup çýktým bürodan.

Metrodan indiðimde eþim aradý.”Kýrmýzý mercimek alabilirmisin?” diye.
Markete girdim.Bakliyat reyonunun önünde durdum.Kýrmýzý mercimek paketlerinden birine elimi uzatýp aldýðýmda , gözüme “Köftelik bulgur” ibaresi çarptý.
Söylemesi ayýptýr çið köfteyi çok severim.Kendimce yapar yerim.”Muhtemelen evde bitmek üzeredir þurdan bi pakette köftelik bulgur alayýmda ihtiyacým olduðunda martta kalmayayým” diye bi pakette ondan aldým.
Bilenleriniz bilir, bizim oralarda bu “kötelik bulgura” , “düðürcek” denir.Neden öyle denir bilmiyorum ama bu ad bana baþka þeyler çaðrýþtýrýr hep.
Yolda yürürken annemin “Sokaraçlý düðürcek çorbasý” aklýma geldi.Ýnanýlmaz bir lezzettir.Bilmeyenler için yazayým:
Düðürcek yeter miktarda su ile kaynatýlýr.Tereyaðýnda pembeleþtirilmiþ ve içine anýk (bizim oralarda kekiðe anýk derler) konulmuþ sokaracý (yada yenilerin deyimi ile sosu) kaynamýþ çorbanýn üzerine dökersin.Çoozzzzzzzz… tereyaðýnýn , birazcýk yanmýþ soðanýn , anýðýn ve dügürceðin birbirine karýþmýþ kokusu sizi içine çeker…bir tasa koyup biraz limon , biraz da kýrmýzý biber döktünüz mü deðil bir kase birkaç kase içebilirsiniz.Aðzýnýz yanar ama harika bir tadýr bu.
Ýþte bu çorbanýn hayalýyle eve doðru yürüyorum.Pikniðe gideceðimiz günün gecesinde annemlerle konuþurken bu Sokaraçlý düðürcek çorbasýný ne çok sevdiðimi söyleyince anacýðým hemencecik kalkýp bana sokaraçlý düðürcek çorbasýný yapývermiþti.Gecenin on ikisi yada biri gibiydi.Afiyetle içmiþtik.Bunlar geliyor aklýma.”Ah ulan diyorum kendime keþke iþten çýkmadan söyleseydin ya eþine , sen gidene kadar çorba hazýr olurdu…Neyse yarýn yaptýrýrým artýk” diye düþüne , düþüne eve ulaþtým.

Bitkin bir halde kapý zilini çaldým.Eþim karþýladý.Elimdeki poþeti aldý ve
“bende sana çorba kaynatmýþtým” dedi
“Saðol caným iyi etmiþsin”
Suçlanarak “ ama mercimek çorbasý deðil” dedi
“ önemli deðil “ dediðimde , bir acaba sorusu çaktý beynimde
“Düðürcek çorbasý “ dediðinde önce inanamadým…
“gerçektenmi” diye hayretle sorduðumda
O da hayretle bana bakýp “ evet n’olduki” diye cevapladý.
“nemi oldu ben marketten çýktýðým andan itibaren bu çorbayý düþlemiþtim, bundan daha güzel ve hayret verici baþka ne olabilirki”
“ keþke baþka biþey dileseymiþsin” dedi eþim.
ne olacaktiki o an , Sokaraçlý düðürcek çorbasýna ihtiyacým vardý ve ben onu düþledim ve bu oldu.Baþka biþey olsaydý ne deðeri olacaktýki!
Bilemiyorum.Bu bir raslantýmýdýr?
Empatimidir.
Bildiðim tek þey o saatte dünyanýn en mutlu kiþisi bendim.
“”Masamda
Bir duble rakým
Bir kase sokaraçlý düðürcek çorbam ve
ben
Bahtiyarým.”

ESKÝMÝÞ TADLARI SEVEN ELLEZ
29/10/2006




ELLEZ    29 October 2006 00:09 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
Selam sevgili dostlar
herkese selam.
Kazým abi,kýsacýk konukluðunda fazlaca görüþme þansýmýz olmadý umarým bir dahaki sefer 76 sokak efsanesiyle tanýþma olanaðý yaratabiliriz.
Tüm doslarýn "Cumhuriyet Bayramlarýný" kutlarým
ayrýntýlarý sonra deðinmek üzere ... ufak bir ...
Kendinize iyi bakýn

GRÝP-SOKARAÇLI DÜÐÜRCEK ÇORBASI VE EMPATÝ

Malumunuz geçen hafta þeker bayramýydý.
Bilirsiniz oruç tutmasakta bizde garip bir heyecanla karþýlarýz bayramý.O güne iliþkin planlar , proðramlar yapar , uzaklardan gelecek sevdiklerimizin yolunu gözleriz.

Bu bayram hazýrlýklarýmýz ve beklentilerimizde öyle geçti.

Ben çocukluðumun bayramlarýný hatýrlýyorumda o zamanlar bayramlar yaz aylarýna denk geliyordu. Ve biz sýcak yaz günlerinin öðlen saatlerinde serinlemek için gölge yerler arar , tulumbalarýn altýndan çýkmazdýk.

Þimdi öylemi ya .Miladi takvimle , hicri takvim arasýndaki 11 günlük fark nedeniyle bayramlar her yýl hareket halinde olduðundan uzunca bir süredir bayramlarý soðuk havalarda geçiriyoruz.

Bu bayramda öyle oldu diyebiliriz.
Yani tam öyle olmasa da sýcak ve soðuk deðerlerinin ani deðiþim gösterdiði günleri yaþadýk bu bayramda.

Ekim ayýnýn son günleri Ankara da da öyle yaþandý.Yani kimi zaman yazdan kalma bir sýcaklýk , birkaç saat sonra zemheri soðuðu.
Uzatmayayým sadede geliyorum.

Efendim Pazar akþamý (arife günü) kayýnpederlere gittik.Ailecek. Ve bacanaklarým, kayýnbiraderim, yiðenler, kuzenler oldukça kalabalýk bir ortamýmýz vardý.Ama ben niyeyse keyifsizdim.Ýnanýrmýsýnýz 2 duble rakýyý zorla içebildim.Öyle kýrgýn, öyle caný biþey istemez bir halde geceyi bitirdik nihayet.

Bayram sabahýna uyandýðýmýzda hiçbirimizde belli edilmesede bir heyecan vardý.Kahvaltý, hazýrlýklar , evden çýkýþ….

Öðlene doðru babamlara gidebildik.
Babam Sülalenin yaþayan en yaþlýsý olmasý nedeniyle aile bireylerinin ziyaret ettiði ilk ev bizim ev olur (baba evi yani) .
Neyse biz bayramlaþmalarýmýzý yapýp sohbet etmeye baþladýðýmýzda misafirlerde akýn etmeye baþladý.Aile efradý, konu komþu ziyaretlerinden sonra bu sefer bizler çýktýk ziyaretlere.Sanki biraz önce babamlarda görüþmemiþiz gibi gittiðimiz evlerde tokalaþmalar, sarýlýp öpüþmeler
-Nassýn gurban
-Ýyiyim emmi ya sen nassýn
-Bende iyiyim… eee daha ne var ne yok
….
Böyle devam edip giden diyaloglar bana hep komik gelmiþtir.
Neyse iþte bi sürü ev gezdik.
Tabi bu evlerde kimileri soðuktan dolayý kaloriferlerini yakmýþ ter atýyorlardý.Kimileride önümüz kýþ bünyeyi soðuða alýþtýralým diye soðuk ortamda oturmaktaydý.
Onlar otururlar onlara ne olacak ki.Ayný ortamda kalýrsan vücudun mevcud duruma göre ayarlar kendini .Ama ya biz ne yapalým.Üzerinde bir gömlekle yürüyorsun, terliyorsun, sýcak ortama girip iyice terliyorsun.Sonra dýþarý çýkýyorsun bu kez dýþarýsý soðuk geliyor vücuduna.Yürüyorsun bir baþka eve giriyorsun bu kez de soðuk bir evdesin otururken soðuk tenine iþliyor ve üþüyorsun.Bu böyle defalarca tekrarlanýp durursa vucut ne yapsýn abi.
Neyse ziyaretleri bitirip babamlara döndüðümüzde annemin meþhur “Tereyaðlý Mercimekli pilavýyla” karþýlaþtýk. Onca yorgunluðun ardýndan , þeker hücumuna uðramýþ midelerimize güzelim pilavý doldurunca biraz kendime gelir gibi oldum.

Sonra “Egenin en güzel baðlarýndan toplanýp destile edilmiþ,bakýr imbiklerde özenle dinlendirilip anasonla tatlandýrýlmýþ” üzüm suyu babamýn ikramý olarak sunuldu tarafýmýza ama bendeki bu “istemezükçülük tavrý “ devam ediyordu. Ayýp olmasýn diye bir duble içtim, sonra ayýp olmasýn diye bi daha içtim … sonrada ayýp olursa olsun deyip içmeyi býraktým.(gerçi ihsan aðabeylerde de iki duble içmiþtim ama onun üzerinden bir saat falan geçmiþti). Ben bu güzelim üzüm suyunu iki dublede býrakmazdým ama , bi tuhaflýk vardý bende.

“Zaar bayram gezisi yordu da o yüzden içemedim” diye kendimce yorum yaptým.

Gece kardeþim Çetin’le evlerimize gitmek için babamlardan ayrýldýk.Eve ulaþtýðýmýzda ilk iþareti verdi bünyem:Hapþuuuuu
Sýcak bir duþ alýp yattým.
Bayramýn ikinci gününün sabahýnda kalktým.Vücudum kýrgýn ama ben yinede kondurmuyorum kendime.Ev ahalisini kaldýrdým. Gazete alýp geldim.Kahvaltý ettikten sonra günün en sevdiðim saatlerine gelmiþtik:
Bir tarafýna yastýk konulmuþ Ýkili koltuk , çay ve gazeteler.Aynen öyle yaptým ama keyif alamýyorum.Sesimde çatallaþmýþ.Burnum akýyor.Hapþuruyorum.
Öfff ne illet bi hastalýk bu böyle yahu.Eklem yerlerim kýrýlýyor resmen,etimi koparýyorlar sanki , üþüyorum…lanet olsun gribim.
Günüm öyle geçti hapþur, burun sil , isteksiz televizyona bak , kanallar arasý zap yap amaçsýzca …
Üçüncü gün sabah yine ben önceden kalktým.Ama kendimde dýþarýya çýkabilecek gücü bulamadýðýmdan gazete ve ekmeði kýzýma aldýrdým.Kahvaltý hazýrlanýrken ben yataktaydým.
Bugün bide Halaoðlu Ýbrahim aðabeymin kýzý Çiðdem’in kýna gecesi var.Ama ben maalesef gidemedim.Öyle kýrgýn öyle yorgunum yani.Hani demiþ ya nazým hikmet
“……
O anda ne düþmek dalgalara
Ne hürriyet
Ne kavgam
Ne de karým
Toprak
Güneþ
Ve
Ben
Bahtiyarým”
Ben bu sürede aynen þöyle düþünüyordum
“O anda
Ne TV izlemek
Ne gazete okumak
Ne de sohbet etmek dostlarla
Sýcacýk bir yatak
Yumuþacýk bir yastýk
Sessiz bir ortam
Ve ben
Bahtiyarým”
Apartýlmýþ bu þiir aklýma geliyor.Aklýmda fikrimde hep sýcak, hep yatak.Aksilik ertesi gün iþ günü ve beni yýðýnla bekleyen bir iþler var. Dinlenmem ve en azýndan iyileþme sürecine girmem gerekiyor. O nedenle azami gayret gösteriyorum.Raký bile içmiyorum yani.

Gün böyle hapþýrýk týksýrýkla geçti.
Ertesi sabah yataktan çýkýp çýkmama konusunda epeyce tereddüt yaþadýktan sonra iþler geldi aklýma … kaçýþ yoktu … gönülsüz kahvaltýdan sonra yola çýktým iþyerine gittiðimde gelen yoðun iþ temposuna kendimi verdim.Günün bir an önce bitmesini sabýrsýzlýkla bekledim.
Ohhh nihayet iþ gününe ait iþler bitti þimdi toparlanma zamaný derken elektrikler gitti bir anda
“allahým sende farkýna vardýn yorgunluðumun ve bana ödül olsun diye kestin elektriði deðilmi?”
Bundan daha iyi bir bahane olabilirmi? Hani öðrencilerin bilinen mazeretidir.”elektrikler kesikti çalýþamadým hocam”
Ehi , ehi … benim hocam yok ama vicdanýma söyledim ayný cümleleri “bak elektrikler kesildi ve bu saatten sonrada geleceði yok, gelse de konsantrasyonum bozuldu bu saatten sonra çalýþýlmaz “ diye vicdanýmý kandýrýp kapý kilindi sevdiðine kavuþturup çýktým bürodan.

Metrodan indiðimde eþim aradý.”Kýrmýzý mercimek alabilirmisin?” diye.
Markete girdim.Bakliyat reyonunun önünde durdum.Kýrmýzý mercimek paketlerinden birine elimi uzatýp aldýðýmda , gözüme “Köftelik bulgur” ibaresi çarptý.
Söylemesi ayýptýr çið köfteyi çok severim.Kendimce yapar yerim.”Muhtemelen evde bitmek üzeredir þurdan bi pakette köftelik bulgur alayýmda ihtiyacým olduðunda martta kalmayayým” diye bi pakette ondan aldým.
Bilenleriniz bilir, bizim oralarda bu “kötelik bulgura” , “düðürcek” denir.Neden öyle denir bilmiyorum ama bu ad bana baþka þeyler çaðrýþtýrýr hep.
Yolda yürürken annemin “Sokaraçlý düðürcek çorbasý” aklýma geldi.Ýnanýlmaz bir lezzettir.Bilmeyenler için yazayým:
Düðürcek yeter miktarda su ile kaynatýlýr.Tereyaðýnda pembeleþtirilmiþ ve içine anýk (bizim oralarda kekiðe anýk derler) konulmuþ sokaracý (yada yenilerin deyimi ile sosu) kaynamýþ çorbanýn üzerine dökersin.Çoozzzzzzzz… tereyaðýnýn , birazcýk yanmýþ soðanýn , anýðýn ve dügürceðin birbirine karýþmýþ kokusu sizi içine çeker…bir tasa koyup biraz limon , biraz da kýrmýzý biber döktünüz mü deðil bir kase birkaç kase içebilirsiniz.Aðzýnýz yanar ama harika bir tadýr bu.
Ýþte bu çorbanýn hayalýyle eve doðru yürüyorum.Pikniðe gideceðimiz günün gecesinde annemlerle konuþurken bu Sokaraçlý düðürcek çorbasýný ne çok sevdiðimi söyleyince anacýðým hemencecik kalkýp bana sokaraçlý düðürcek çorbasýný yapývermiþti.Gecenin on ikisi yada biri gibiydi.Afiyetle içmiþtik.Bunlar geliyor aklýma.”Ah ulan diyorum kendime keþke iþten çýkmadan söyleseydin ya eþine , sen gidene kadar çorba hazýr olurdu…Neyse yarýn yaptýrýrým artýk” diye düþüne , düþüne eve ulaþtým.

Bitkin bir halde kapý zilini çaldým.Eþim karþýladý.Elimdeki poþeti aldý ve
“bende sana çorba kaynatmýþtým” dedi
“Saðol caným iyi etmiþsin”
Suçlanarak “ ama mercimek çorbasý deðil” dedi
“ önemli deðil “ dediðimde , bir acaba sorusu çaktý beynimde
“Düðürcek çorbasý “ dediðinde önce inanamadým…
“gerçektenmi” diye hayretle sorduðumda
O da hayretle bana bakýp “ evet n’olduki” diye cevapladý.
“nemi oldu ben marketten çýktýðým andan itibaren bu çorbayý düþlemiþtim, bundan daha güzel ve hayret verici baþka ne olabilirki”
“ keþke baþka biþey dileseymiþsin” dedi eþim.
ne olacaktiki o an , Sokaraçlý düðürcek çorbasýna ihtiyacým vardý ve ben onu düþledim ve bu oldu.Baþka biþey olsaydý ne deðeri olacaktýki!
Bilemiyorum.Bu bir raslantýmýdýr?
Empatimidir.
Bildiðim tek þey o saatte dünyanýn en mutlu kiþisi bendim.
“”Masamda
Bir duble rakým
Bir kase sokaraçlý düðürcek çorbam ve
ben
Bahtiyarým.”

ESKÝMÝÞ TADLARI SEVEN ELLEZ
29/10/2006




ELLEZ    29 October 2006 00:09 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
Selam sevgili dostlar
herkese selam.
Kazým abi,kýsacýk konukluðunda fazlaca görüþme þansýmýz olmadý umarým bir dahaki sefer 76 sokak efsanesiyle tanýþma olanaðý yaratabiliriz.
Tüm doslarýn "Cumhuriyet Bayramlarýný" kutlarým
ayrýntýlarý sonra deðinmek üzere ... ufak bir ...
Kendinize iyi bakýn

GRÝP-SOKARAÇLI DÜÐÜRCEK ÇORBASI VE EMPATÝ

Malumunuz geçen hafta þeker bayramýydý.
Bilirsiniz oruç tutmasakta bizde garip bir heyecanla karþýlarýz bayramý.O güne iliþkin planlar , proðramlar yapar , uzaklardan gelecek sevdiklerimizin yolunu gözleriz.

Bu bayram hazýrlýklarýmýz ve beklentilerimizde öyle geçti.

Ben çocukluðumun bayramlarýný hatýrlýyorumda o zamanlar bayramlar yaz aylarýna denk geliyordu. Ve biz sýcak yaz günlerinin öðlen saatlerinde serinlemek için gölge yerler arar , tulumbalarýn altýndan çýkmazdýk.

Þimdi öylemi ya .Miladi takvimle , hicri takvim arasýndaki 11 günlük fark nedeniyle bayramlar her yýl hareket halinde olduðundan uzunca bir süredir bayramlarý soðuk havalarda geçiriyoruz.

Bu bayramda öyle oldu diyebiliriz.
Yani tam öyle olmasa da sýcak ve soðuk deðerlerinin ani deðiþim gösterdiði günleri yaþadýk bu bayramda.

Ekim ayýnýn son günleri Ankara da da öyle yaþandý.Yani kimi zaman yazdan kalma bir sýcaklýk , birkaç saat sonra zemheri soðuðu.
Uzatmayayým sadede geliyorum.

Efendim Pazar akþamý (arife günü) kayýnpederlere gittik.Ailecek. Ve bacanaklarým, kayýnbiraderim, yiðenler, kuzenler oldukça kalabalýk bir ortamýmýz vardý.Ama ben niyeyse keyifsizdim.Ýnanýrmýsýnýz 2 duble rakýyý zorla içebildim.Öyle kýrgýn, öyle caný biþey istemez bir halde geceyi bitirdik nihayet.

Bayram sabahýna uyandýðýmýzda hiçbirimizde belli edilmesede bir heyecan vardý.Kahvaltý, hazýrlýklar , evden çýkýþ….

Öðlene doðru babamlara gidebildik.
Babam Sülalenin yaþayan en yaþlýsý olmasý nedeniyle aile bireylerinin ziyaret ettiði ilk ev bizim ev olur (baba evi yani) .
Neyse biz bayramlaþmalarýmýzý yapýp sohbet etmeye baþladýðýmýzda misafirlerde akýn etmeye baþladý.Aile efradý, konu komþu ziyaretlerinden sonra bu sefer bizler çýktýk ziyaretlere.Sanki biraz önce babamlarda görüþmemiþiz gibi gittiðimiz evlerde tokalaþmalar, sarýlýp öpüþmeler
-Nassýn gurban
-Ýyiyim emmi ya sen nassýn
-Bende iyiyim… eee daha ne var ne yok
….
Böyle devam edip giden diyaloglar bana hep komik gelmiþtir.
Neyse iþte bi sürü ev gezdik.
Tabi bu evlerde kimileri soðuktan dolayý kaloriferlerini yakmýþ ter atýyorlardý.Kimileride önümüz kýþ bünyeyi soðuða alýþtýralým diye soðuk ortamda oturmaktaydý.
Onlar otururlar onlara ne olacak ki.Ayný ortamda kalýrsan vücudun mevcud duruma göre ayarlar kendini .Ama ya biz ne yapalým.Üzerinde bir gömlekle yürüyorsun, terliyorsun, sýcak ortama girip iyice terliyorsun.Sonra dýþarý çýkýyorsun bu kez dýþarýsý soðuk geliyor vücuduna.Yürüyorsun bir baþka eve giriyorsun bu kez de soðuk bir evdesin otururken soðuk tenine iþliyor ve üþüyorsun.Bu böyle defalarca tekrarlanýp durursa vucut ne yapsýn abi.
Neyse ziyaretleri bitirip babamlara döndüðümüzde annemin meþhur “Tereyaðlý Mercimekli pilavýyla” karþýlaþtýk. Onca yorgunluðun ardýndan , þeker hücumuna uðramýþ midelerimize güzelim pilavý doldurunca biraz kendime gelir gibi oldum.

Sonra “Egenin en güzel baðlarýndan toplanýp destile edilmiþ,bakýr imbiklerde özenle dinlendirilip anasonla tatlandýrýlmýþ” üzüm suyu babamýn ikramý olarak sunuldu tarafýmýza ama bendeki bu “istemezükçülük tavrý “ devam ediyordu. Ayýp olmasýn diye bir duble içtim, sonra ayýp olmasýn diye bi daha içtim … sonrada ayýp olursa olsun deyip içmeyi býraktým.(gerçi ihsan aðabeylerde de iki duble içmiþtim ama onun üzerinden bir saat falan geçmiþti). Ben bu güzelim üzüm suyunu iki dublede býrakmazdým ama , bi tuhaflýk vardý bende.

“Zaar bayram gezisi yordu da o yüzden içemedim” diye kendimce yorum yaptým.

Gece kardeþim Çetin’le evlerimize gitmek için babamlardan ayrýldýk.Eve ulaþtýðýmýzda ilk iþareti verdi bünyem:Hapþuuuuu
Sýcak bir duþ alýp yattým.
Bayramýn ikinci gününün sabahýnda kalktým.Vücudum kýrgýn ama ben yinede kondurmuyorum kendime.Ev ahalisini kaldýrdým. Gazete alýp geldim.Kahvaltý ettikten sonra günün en sevdiðim saatlerine gelmiþtik:
Bir tarafýna yastýk konulmuþ Ýkili koltuk , çay ve gazeteler.Aynen öyle yaptým ama keyif alamýyorum.Sesimde çatallaþmýþ.Burnum akýyor.Hapþuruyorum.
Öfff ne illet bi hastalýk bu böyle yahu.Eklem yerlerim kýrýlýyor resmen,etimi koparýyorlar sanki , üþüyorum…lanet olsun gribim.
Günüm öyle geçti hapþur, burun sil , isteksiz televizyona bak , kanallar arasý zap yap amaçsýzca …
Üçüncü gün sabah yine ben önceden kalktým.Ama kendimde dýþarýya çýkabilecek gücü bulamadýðýmdan gazete ve ekmeði kýzýma aldýrdým.Kahvaltý hazýrlanýrken ben yataktaydým.
Bugün bide Halaoðlu Ýbrahim aðabeymin kýzý Çiðdem’in kýna gecesi var.Ama ben maalesef gidemedim.Öyle kýrgýn öyle yorgunum yani.Hani demiþ ya nazým hikmet
“……
O anda ne düþmek dalgalara
Ne hürriyet
Ne kavgam
Ne de karým
Toprak
Güneþ
Ve
Ben
Bahtiyarým”
Ben bu sürede aynen þöyle düþünüyordum
“O anda
Ne TV izlemek
Ne gazete okumak
Ne de sohbet etmek dostlarla
Sýcacýk bir yatak
Yumuþacýk bir yastýk
Sessiz bir ortam
Ve ben
Bahtiyarým”
Apartýlmýþ bu þiir aklýma geliyor.Aklýmda fikrimde hep sýcak, hep yatak.Aksilik ertesi gün iþ günü ve beni yýðýnla bekleyen bir iþler var. Dinlenmem ve en azýndan iyileþme sürecine girmem gerekiyor. O nedenle azami gayret gösteriyorum.Raký bile içmiyorum yani.

Gün böyle hapþýrýk týksýrýkla geçti.
Ertesi sabah yataktan çýkýp çýkmama konusunda epeyce tereddüt yaþadýktan sonra iþler geldi aklýma … kaçýþ yoktu … gönülsüz kahvaltýdan sonra yola çýktým iþyerine gittiðimde gelen yoðun iþ temposuna kendimi verdim.Günün bir an önce bitmesini sabýrsýzlýkla bekledim.
Ohhh nihayet iþ gününe ait iþler bitti þimdi toparlanma zamaný derken elektrikler gitti bir anda
“allahým sende farkýna vardýn yorgunluðumun ve bana ödül olsun diye kestin elektriði deðilmi?”
Bundan daha iyi bir bahane olabilirmi? Hani öðrencilerin bilinen mazeretidir.”elektrikler kesikti çalýþamadým hocam”
Ehi , ehi … benim hocam yok ama vicdanýma söyledim ayný cümleleri “bak elektrikler kesildi ve bu saatten sonrada geleceði yok, gelse de konsantrasyonum bozuldu bu saatten sonra çalýþýlmaz “ diye vicdanýmý kandýrýp kapý kilindi sevdiðine kavuþturup çýktým bürodan.

Metrodan indiðimde eþim aradý.”Kýrmýzý mercimek alabilirmisin?” diye.
Markete girdim.Bakliyat reyonunun önünde durdum.Kýrmýzý mercimek paketlerinden birine elimi uzatýp aldýðýmda , gözüme “Köftelik bulgur” ibaresi çarptý.
Söylemesi ayýptýr çið köfteyi çok severim.Kendimce yapar yerim.”Muhtemelen evde bitmek üzeredir þurdan bi pakette köftelik bulgur alayýmda ihtiyacým olduðunda martta kalmayayým” diye bi pakette ondan aldým.
Bilenleriniz bilir, bizim oralarda bu “kötelik bulgura” , “düðürcek” denir.Neden öyle denir bilmiyorum ama bu ad bana baþka þeyler çaðrýþtýrýr hep.
Yolda yürürken annemin “Sokaraçlý düðürcek çorbasý” aklýma geldi.Ýnanýlmaz bir lezzettir.Bilmeyenler için yazayým:
Düðürcek yeter miktarda su ile kaynatýlýr.Tereyaðýnda pembeleþtirilmiþ ve içine anýk (bizim oralarda kekiðe anýk derler) konulmuþ sokaracý (yada yenilerin deyimi ile sosu) kaynamýþ çorbanýn üzerine dökersin.Çoozzzzzzzz… tereyaðýnýn , birazcýk yanmýþ soðanýn , anýðýn ve dügürceðin birbirine karýþmýþ kokusu sizi içine çeker…bir tasa koyup biraz limon , biraz da kýrmýzý biber döktünüz mü deðil bir kase birkaç kase içebilirsiniz.Aðzýnýz yanar ama harika bir tadýr bu.
Ýþte bu çorbanýn hayalýyle eve doðru yürüyorum.Pikniðe gideceðimiz günün gecesinde annemlerle konuþurken bu Sokaraçlý düðürcek çorbasýný ne çok sevdiðimi söyleyince anacýðým hemencecik kalkýp bana sokaraçlý düðürcek çorbasýný yapývermiþti.Gecenin on ikisi yada biri gibiydi.Afiyetle içmiþtik.Bunlar geliyor aklýma.”Ah ulan diyorum kendime keþke iþten çýkmadan söyleseydin ya eþine , sen gidene kadar çorba hazýr olurdu…Neyse yarýn yaptýrýrým artýk” diye düþüne , düþüne eve ulaþtým.

Bitkin bir halde kapý zilini çaldým.Eþim karþýladý.Elimdeki poþeti aldý ve
“bende sana çorba kaynatmýþtým” dedi
“Saðol caným iyi etmiþsin”
Suçlanarak “ ama mercimek çorbasý deðil” dedi
“ önemli deðil “ dediðimde , bir acaba sorusu çaktý beynimde
“Düðürcek çorbasý “ dediðinde önce inanamadým…
“gerçektenmi” diye hayretle sorduðumda
O da hayretle bana bakýp “ evet n’olduki” diye cevapladý.
“nemi oldu ben marketten çýktýðým andan itibaren bu çorbayý düþlemiþtim, bundan daha güzel ve hayret verici baþka ne olabilirki”
“ keþke baþka biþey dileseymiþsin” dedi eþim.
ne olacaktiki o an , Sokaraçlý düðürcek çorbasýna ihtiyacým vardý ve ben onu düþledim ve bu oldu.Baþka biþey olsaydý ne deðeri olacaktýki!
Bilemiyorum.Bu bir raslantýmýdýr?
Empatimidir.
Bildiðim tek þey o saatte dünyanýn en mutlu kiþisi bendim.
“”Masamda
Bir duble rakým
Bir kase sokaraçlý düðürcek çorbam ve
ben
Bahtiyarým.”

ESKÝMÝÞ TADLARI SEVEN ELLEZ
29/10/2006





4937
Mesaj Var
« 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580 581 582 583 584 585 586 587 588 589 590 591 592 593 594 595 596 597 598 599 600 601 602 603 604 605 606 607 608 609 610 611 612 613 614 615 616 617 618 619 620 621 622 623 624 625 626 627 628 629 630 631 632 633 634 635 636 637 638 639 640 641 642 643 644 645 646 647 648 649 650 651 652 653 654 655 656 657 658 659 660 661 662 663 664 665 666 667 668 669 670 671 672 673 674 675 676 677 678 679 680 681 682 683 684 685 686 687 688 689 690 691 692 693 694 695 696 697 698 699 700 701 702 703 704 705 706 707 708 709 710 711 712 713 714 715 716 717 718 719 720 721 722 723 724 725 726 727 728 729 730 731 732 733 734 735 736 737 738 739 740 741 742 743 744 745 746 747 748 749 750 751 752 753 754 755 756 757 758 759 760 761 762 763 764 765 766 767 768 769 770 771 772 773 774 775 776 777 778 779 780 781 782 783 784 785 786 787 788 789 790 791 792 793 794 795 796 797 798 799 800 801 802 803 804 805 806 807 808 809 810 811 812 813 814 815 816 817 818 819 820 821 822 823 824 825 826 827 828 829 830 831 832 833 834 835 836 837 838 839 840 841 842 843 844 845 846 847 848 849 850 851 852 853 854 855 856 857 858 859 860 861 862 863 864 865 866 867 868 869 870 871 872 873 874 875 876 877 878 879 880 881 882 883 884 885 886 887 888 889 890 891 892 893 894 895 896 897 898 899 900 901 902 903 904 905 906 907 908 909 910 911 912 913 914 915 916 917 918 919 920 921 922 923 924 925 926 927 928 929 930 931 932 933 934 935 936 937 938 939 940 941 942 943 944 945 946 947 948 949 950 951 952 953 954 955 956 957 958 959 960 961 962 963 964 965 966 967 968 969 970 971 972 973 974 975 976 977 978 979 980 981 982 983 984 985 986 987 988 »